-
1 çok
çok <- ğu> adj viel, viele; adv viel; viel-, multi-; sehr schön usw; durchaus; lange warten, arbeiten;-den (daha) çok mehr als;daha çok var mı? ist es noch weit?;çok çok höchstens;çok defa(lar) (a çok kere, çok sefer) (sehr) oft; meistens;çok geçmeden kurz darauf, bald danach;çok gelmek zu viel sein ( oder werden); zu viel scheinen;çok görme Missgunst f;çok görmek (-i –e) etwas (A) als überflüssig für jemanden erachten; jemandem etwas missgönnen; viel durchmachen;çok heceli GR mehrsilbig;çok olmak fig zu weit gehen, keine Grenzen kennen;çok şey! erstaunlich!, fam ein dolles Stück;az çok mehr oder weniger;en çok höchstens; meistens;pek çok sehr viel;
См. также в других словарях:
görme gözesi — is., hay. b. Petek gözü oluşturan çok sayıda hücreden her biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
bin dost az, bir düşman çok — dostun ne denli çok olursa olsun onlardan zarar gelmez ama bir tek düşmanın olsa hep zarar görme tehlikesi içerisinde yaşarsın anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSTİKSAR — (Kesret. den) Çok görme, çok görünme. Çoğumsama, çoğumsanma. * Çokluğu isteme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Mahsun Kırmızıgül — Born April 1, 1969 (1969 04 01) (age 42) Diyarbakır, Turkey Origin Kurdish Zaza Occupations Singer songwriter, record producer, film producer, ac … Wikipedia
görmek — i, ür 1) Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm. A. Gündüz 2) Anlamak, kavramak, sezmek Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin. R. E. Ünaydın 3) Yanına… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Asuman Krause — (* 1. März 1976 in Deutschland) ist ein deutsch türkisches Fotomodell und Popmusikerin. Als Tochter eines Deutschen und einer Türkin aus Düzce wuchs Krause in Deutschland auf und besuchte die Schule bis zur Mittelstufe. Danach kehrte sie mit… … Deutsch Wikipedia
anlayış — is. 1) Anlama işi veya biçimi, telakki Ama doğrusu Hugo yu artık uzun uzun okuyamıyoruz, onun şiiri, şiir anlayışı bizden çok uzaklaştı. N. Ataç 2) Bir toplum veya topluluktaki bireylerde görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle beliren düşünme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hizmet — is., Ar. ḫidmet 1) Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma Vatan, evladının hizmetini bekliyor. Ö. Seyfettin 2) Görev, iş Askerlik hizmeti. 3) Bakım, özen, ihtimam Bu bahçe çok hizmet ister. Birleşik Sözler hizmet akdi hizmet eri… … Çağatay Osmanlı Sözlük